Ege Ambulans
Gıda alerjisi ve Gıda Duyarlılığı Karıştırılmamalıdır21/08/2017

Gıda alerjisi ile gıda duyarlılığının (intoleransı) birbiri ile karıştırılmaması gereken iki ayrı klinik tablo olduğunu belirten Biyokimya ve Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Özlem Günay, Her iki durumun da alerjik (immünolojik) bir reaksiyon olduğunu fakat oluşum mekanizmalarının tamamen farklı olduğunu söyledi.  

Gıda Alerjisi

Özel Talatpaşa Tıp Laboratuvarından Biyokimya ve Klinik Biyokimya Uzmanı Dr. Özlem Günay, “ Gıda alerjisinin besin proteinlerine karşı geliştirilen spesifik IgE antikorları aracılığı ile ortaya çıkan Tip 1 aşırı duyarlılık reaksiyonu olarak tanımlandığını belirterek, “Ülkemizde tüm alerjik hastalıklarla birlikte besin alerjisinin görülme sıklığı da giderek artmaktadır. Anne, baba ya da kardeşlerinde alerjik rinit, bronşiyal astım, atopik dermatit ve besin alerjisi gibi alerjik etiolojiye dayalı bir hastalık bulunan bebekler besin allerjisi açısından yüksek risk grubundadırlar. Alerjiye neden olan besinler genellikle inek sütü, yumurta akı, fındık, fıstık, ceviz gibi kabuklu kuruyemişler ve deniz ürünleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gıda alerjisi Belirtileri

Gıda alerjisi belirtileri hakkında bilgiler veren Dr. Günay, “ Çocuğunuzun vücudunda kaşıntılı kızarıklıklar var ve tekrarlıyorsa, ek gıdaya yeni başladınız ve beslendikten sonra 2 saat içinde dudak etrafında kızarıklık, dilde veya dudakta şişme oluyorsa, kakasında kan görmüşseniz, sebebi bulunamayan kusmalar oluyorsa, tedaviye cevap vermeyen reflüsü varsa, sebebi bulunamayan kabızlığı, gaz ağrısı varsa (3 haftadan uzun süren ve 3 saatten daha uzun huzursuzluk), sık tekrarlayan akciğerde hırıltı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı veya nefes sıkışması varsa, besin alımından sonra alerjik şok dediğimiz vücutta ciddi kaşıntılı kızarıklık ve nefes sıkışması olmuşsa çocuk hastalıkları ve alerji uzmanına başvurulmalıdır. Gerekli fiziki muayene ve gıda alerji testleri yapıldıktan sonra tanı konulabilir.” dedi.

 Gıda Duyarlılığı Nedir?

Günlük hayatta tüketilen ve sağlıklı olduğu düşünülen pek çok besinin vücutta olumsuz etkiler yaratabildiğini söyleyen Dr. Özlem Günay, “ Örneğin süt, ıspanak, brokoli gibi sağlıklı olduğunu düşündüğümüz birçok gıda maddesi vücudumuz bağışıklık sistemi tarafından bir yabancı olarak algılanıp bu gıdalara karşı çeşitli reaksiyonlar oluşturabilir. Bu olumsuz etkilere gıda intoleransı denir. Gıda İntoleransına IgG antikorları aracılık eder. Reaksiyon yemek yendikten sonra 8 saatten 72 saate kadar gecikebilir. Yani, 2-3 gün önce duyarlı olduğunuz  bir gıdayı yediğinizde etkisi 2-3 gün sonra gastrointestinal (sindirim sistemindeki) şikayetler şeklinde kendini gösterebilir. Sıklıkla yetişkin yaş grubunda görülmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla 2 kat sık görülmektedir. Gıda duyarlılığının en önemli bulgusu kronik enflamasyon( iltihaplanma) olarak karşımıza çıkmaktadır.

Gıda Duyarlılığının Belirtileri

Belirtilerin kişiden kişiye değişkenlik gösterebildiğini söyleyen Dr. Özlem Günay, “ Kilo alma yada tüm fizik muayene ve laboratuvar testleri normal olmasına ve diyet yapmaya rağmen kilo verememe, karın ağrısı, akne, şişkinlik, kabızlık, kronik yorgunluk, depresyon, ishal, baş dönmesi, egzema, bitkinlik, irritable barsak sendromu (IBS), kaşıntı, ödem, hiperaktivite, iştah kaybının yanı sıra migren, mide bulantısı, solunum sıkıntısı, huzursuz bacak sendromu, mide krampları başlıca belirtiler arasındadır.” dedi.

Gıda duyarlılığının tedavisi

Bireyin hangi besinlere karşı duyarlı olduğu tespit edildikten sonra tedavi için bu besinlerin kişinin diyetinden çıkarılmasının önerildiğini söyleyen Dr. Günay, “ Bu besinler diyetten çıkarılırken de mutlaka bu gıdaların yerini tutabilecek uygun, alternatif gıdaların diyete eklenmesi gerekmektedir. Gıda duyarlılığı testi sayesinde duyarlı olunan besinler tek tek tespit edilerek kişilere özgü diyetler hazırlanmakta ve daha kaliteli ve sağlıklı bir yaşam hedeflenmektedir.” dedi.

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com