Ege Ambulans
Obezite’de Cerrahi Tedavi Yöntemleri07/08/2017

Özel Kordon Obezite Merkezi'nden Genel Cerrahi Uzmanları Op. Dr. Cemal Kara ve Op. Dr. Türker Karabuğa Türkiye'de ve Dünyada gittikçe artan ve genç yaşlarda da görülen obezitenin tedavisi hakkında bilgiler verdi.

Obezitenin şu anda dünyada sigaradan sonra önlenebilir ölüm nedenleri arasında 2'inci sırada yer aldığını söyleyen Op. Dr. Türker Karabuğa “Obezite yüzde 85 oranında diyabet, yüzde 55 oranında yüksek tansiyon, yüzde 35 oranlarında kalp hastalığına neden olmaktadır. Bunun yanında kalp krizi, beyin kanması, felç, reflü hastalığı  , safra taşı oluşumu, polikistik over, kıllanma, doğurganlıkta azalma ve bazı kanser türlerinin görülmesinde artışa neden olmaktadır. Obezitenin şu anda cerrahiden başka bilinen etkili bir tedavi yöntemi yok. Ayrıca obezitenin hastaya verdiği riskler, cerrahinin getirdiği risklerden çok daha fazla” dedi.  Op. Dr. Karabuğa, “ Dünya Sağlık Örgütü’nün  (DSÖ) obeziteyi “Sağlığı bozacak ölçüde vücutta anormal ve aşırı yağ birikmesi” olarak tanımladığını belirterek “ Vücut yağ dokusu yetişkin erkeklerde yüzde 25’in üzerine, yetişkin kadınlarda yüzde 30’un üzerine çıkması durumunda obezite söz konusudur. 2015 yılı verilerine göre dünyada 700 milyon insan obezite, 2,3 milyar insan ise fazla kilolu. Türkiye de ise kadınlarda nüfusun yüzde 44,2 si erkekler de ise yüzde 25,2 sinin beden kitle indeksi 30 un üzerinde” dedi.

Obezite Teşhisi

Obezite teşhisinde üç yöntemden yararlanıldığını belirten Op. Dr. Karabuğa, “ Obezite teşhisinde yararlandığımız ilk yöntem kişinin boy ve ağırlık değerleri kullanılarak beden kitle indeksinin belirlenmesidir. Kişinin kilosonun metre cinsinden boyuna 2 kez bölünmesi ile hesaplanır. İkinci yöntem ise bel çevresinin kalça çevresine santimetre cinsinde oranı ve son yöntem ise bel çevresinin saptanmasıdır. Bu üç yöntem içerisinde genel olarak kullanılan beden kitle indeksidir.

Obezitenin Nedenleri

Obezite sebepleri hakkında bilgiler veren Op. Dr. Karabuğa şunları söyledi. “ Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları, yetersiz fiziksel aktivite, eğitim düzeyi, hormonal ve metabolik etmenler, genetik etmenler, psikolojik problemler, nörojenik bozukluklar, sık aralıklarla çok düşük enerjili diyetler uygulama, sigara- alkol kullanma durumu, kullanılan bazı ilaçlar (antidepresanlar vb.), doğum sayısı ve doğumlar arası sürenin kısa olması gibi nedenler obezitenin oluşmasından sorumludur” dedi.

Cerrahi Tedavi Kimlere Uygulanır

“Yapılan araştırmalar Beden kitle indeksi 35 ve üzerine olan hastaların diyet ve spor gibi cerrahi dışı yöntemlerle ideal kiloya gelme oranının yüzde 3 ün altında olduğunu gösteriyor.” diyen ve obezite cerrahisi için bazı kriterlerin olduğunu belirten Op. Dr. Cemal Kara “ Vücut kitle indeksi 40'ın üzerinde olan, 18-65 yaş arası bireylerde, obezitenin en az 3 yıldır var olması durumunda, hormonal hastalıkların bulunmaması halinde, ilaç ve diyet tedavisine rağmen, en az 1 yıldır kilo veremeyenlerde, alkol ve ilaç bağımlısı olmayanlarda, hastanın uygulanacak yöntemi anlaması ve ameliyattan sonra uyum sağlayabilecek durumda olması durumunda  obezite cerrahisi uygulanabilir. Obezite ameliyatı deneyimli bir cerrah ve ekibi tarafından, hastane ve ameliyathane koşullarında yapılmalıdır” dedi.

Tüp mide (sleeve gastrektomi) ameliyatı

Günümüzde tüp mide ameliyatının daha sık uygulandığını kaydeden Op. Dr. Cemal Kara “ Tüp mide ameliyatı laparoskopik (kapalı) yöntemle, mide içerisine yerleştirilen bir kılavuz katater yardımı ile özel aletler kullanılarak yaklaşık 45 dakika süren bir işlemle midenin tüp haline getirilerek hacminin küçültülmesidir. İşlem sonrası midenin yaklaşık yüzde 75-80’lik kısmı çıkarılmış olur. Bu ameliyatta midenin iştah hormonu (Ghrelin hormonu) salgılayan kısmı da tam olarak çıkarıldığı için hastanın ameliyat sonrası iştahı azalır.  Hem bu mekanizma hem de mide hacminin küçülmesine bağlı alınan kalori miktarının azalmasıyla birlikte hasta fazla kilolarını vermeye başlar.”  

Tüp Mide Ameliyatında Riskler

Her cerrahi girişimde risk olduğu gibi obezite cerrahisinin de risk taşıdığını belirten Op. Dr. Kara “ Günümüzde tıbbi aletlerdeki teknolojik gelişmeler, artan cerrahi deneyim, gelişen yoğun bakım ve anestezi desteği sayesinde obezite cerrahisinin ilk başladığı yıllara göre komplikasyon oranları oldukça düşmüştür. Hastaların morbid obezite nedeniyle karşı karşıya kaldıkları hayati riskler göz önüne alınırsa obezite cerrahisinin riski kabul edilebilir düzeydedir.” dedi.

Tüp Mide Ameliyatı sonrası

Tüp mide ameliyatında her şey yolunda gittiğinde ameliyatın yaklaşık olarak 45 dakika sürdüğünü kaydeden Op. Dr. Cemal Kara, “ Ancak ameliyat öncesi anestezi hazırlığı, uyuma-uyanma ve ameliyat sonrası bekleme odasında takip süresi göze alındığında ameliyathanede yaklaşık 2-2,5 saat süre ile kalınabilir. Ameliyat sonrası 3 gün hastanede yatan ve diyet eğitimi verilen hastaya kullanacağı ilaçlar anlatılır ve taburcu edilir. Belli aralıklarla takip edilir.” dedi.

 

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com