Ege Ambulans
Yaşa Bağlı Sarı Nokta Hastalığına Dikkat08/05/2017

Özel Atagöz Göz Sağlığı Merkezi Kurucularından Op. Dr. Melih Türe  Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu’nun(YBMD) 50 yaş üstünde görme kaybında sık karşılaşılan nedenlerden biri olduğunu belirterek bu hastalıkta keskin görüşü sağlayan makula(sarı nokta) hasarının söz konusu olduğunu söyledi.

Op. Dr. Türe, “ Bazı kişilerde bu rahatsızlık çok yavaş ilerler ve uzun dönem görme kaybı izlenmezken bazılarında ilerleme hızlı olur ve bir veya iki gözde görme kaybı gelişir. Merkezi görüşte oluşan bulanıklık sık karşılaşılan belirtidir. Hastalık ilerledikçe bulanıklık artıp içinde siyah karaltılar ortaya çıkabilir ve bakılan nesnelerin parlaklıkları azalır.” dedi.

Risk Faktörü Yaş

Bu hastalıkta yaşın önemli risk faktörlerinden biri olduğunu belirten Op. Dr. Türe, “ Genellikle 60 yaş üzerinde görülse de daha erken başladığı da olabilir. Yine sigara içenlerde iki kat fazla görülmektedir. Beyaz ırkta, ailesinde bu hastalık bulunanlarda ve genetik yatkınlığı olanlarda da daha sıktır. Genetik olarak yatkınlığı arttıran 20’den fazla gen suçlanmaktadır.

Üç Evresi Vardır

Hastalığın erken, orta ve ileri olmak üzere üç evreden oluştuğunu söyleyen Op. Dr. Türe, “ Erken evrede belirtiler çok zayıftır. Bu yüzden yaş, ailesel öykü, yaşam tarzı veya bunların kombinasyonlarını içeren risk faktörleri mevcutsa düzenli göz kontrollerinin yaptırılması önerilir. Erken evre hastalığı olanların hepsi geç veya ileri evreye geçecek diye bir kural yoktur.  Bir gözünde ileri evre hastalığı olup diğer gözü sorunsuz olanlar ise iki gözü ile okumak-yazmak, araba kullanmak dahil birçok günlük aktivitelerini yapmaya devam edebilirler. Ancak bir gözünde ileri evre hastalığı olanların diğer gözünde de ileri evre hastalık gelişme riski yüksek olduğu da hatırlanmalı ve görmede küçük dalgalanmalarda dahi kontrol atlanmamalıdır.

Tedavi

Hastalığın tedavisi hakkında bilgiler veren Op. Dr. Türe, “ Erken evredeki hastalar yıllık kontrolleri dışında bir tedavi gerektirmez. Sigarayı bırakma, diyetini düzenleme ve düzenli egzersiz faydalı olacaktır. Orta ve ileri evre hastalığı olanlarda hastalığın ilerleyişini yavaşlattığı gösterilmiş yüksek içerikli vitamin ve minarallerin günlük ağızdan alınması tavsiye edilir. Bunun için üretilmiş çeşitli firmaların ilaçları mevcut. Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta, sigara içenlerde “beta-carotene” içermeyen ilaçların kullanılmasının uygun olacağıdır. Aksi takdirde sigara içenlerde akciğer kanseri riskini arttırmaktadır. Günlük hayatında zaten multivitamin kullanan kişiler doktorlarına bu konuyu danışmalıdır.  Alınan yüksek vitamin ve mineral tabletleri tedavi edici değildir, erken dönem hastalığı olanlarda faydası yoktur ve kaybedilmiş görmenin geri gelmesini sağlamaz. Ancak hastalığın ileri döneme ilerleyişini geciktirebilir ve ileri dönem hastalığı olanlarda görme kaybının hızını yavaşlatabilir.

İleri neovaskuler YBMD, hastalığın daha ileri dönemi olup ciddi görme kaybı ile karakterizedir. Bunun için uygulanan tedavilerin tam şifa yapıcı etkisi bulunmaz ve tedavilere rağmen hastalık ilerleyebilir. Bu evrede diğer yöntemlere göre daha etkili olan tedavi göz içine yapılan enjeksiyonlardır. Neovaskuler hastalığı olanların göz içi sıvısında yüksek miktarlarda bulunan” vaskuler büyüme faktörü (VEGF)” proteini yeni damar oluşumunu uyarırken, uygulanan enjeksiyonlar ile bu proteinin “anti-VEGF” molekülü ile engellenmesi temeline dayanır. Bu enjeksiyonlar ameliyathane ortamında steril koşullarda  aylık olarak uygulanır. Enjeksiyon sonrası göz kapatılmaz ve enfeksiyondan korunmak için antibiyotik damla kullanmak gerekir. Enjeksiyonların yanında geçmişte sıklıkla uygulanmış ancak bugün artık uygulanımı oldukça kıstlanmış “fotodinamik tedavi” ve “lazer tedavisi” de mevcuttur. 

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com