Göz kapağı düşüklüğünün (pitozis), üst göz kapağının normalden daha aşağıda konumlanması durumu olduğunu belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berkay Akmaz, bu düşüklüğün hem estetik hem de fonksiyonel açıdan önemli sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Göz kapağı düşüklüğünün doğuştan (konjenital) olabileceği gibi sonradan (edinsel) da gelişebileceğini belirten Doç. Dr. Akmaz, “Pitozisin derecesi ve altta yatan nedene bağlı olarak, görme alanını daraltması ya da diğer oftalmolojik komplikasyonlara zemin hazırlaması mümkündür” dedi.
Çocuklarda Göz Tembelliğine Yol Açabilir
Göz kapağı düşüklüğünün fonksiyonel açıdan değerlendirildiğinde, göz kapağının göz bebeğini (pupillayı) kısmen ya da tamamen kapatmasının, özellikle ileri dereceli vakalarda merkezi ve periferik görme alanını daraltabileceğini söyleyen Doç. Dr. Akmaz, “Bu durum bireyin günlük yaşam aktivitelerini etkileyebilecek düzeyde görme bozukluklarına neden olabilir. Özellikle çocukluk çağında gelişen konjenital ptozis vakalarında, göz kapağının sürekli olarak görme aksını engellemesi göz tembelliği (ambliyopi) gelişimine yol açabilir. Bu da bireyin tek gözle yeterli görsel uyaran alamaması sonucu, görme keskinliğinin kalıcı olarak azalmasıyla sonuçlanabilir” diye konuştu.
Yetişkinlerdeki sonradan gelişen göz kapağı düşüklüğünün genellikle levator palpebra kasının zayıflaması, sinirsel iletim bozuklukları (örneğin okülomotor sinir felci), miyastenia gravis gibi nöromüsküler hastalıklar veya travmatik etkenler sonucu ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Akmaz, “Bu durumlarda da görme alanında kısıtlanma, çift görme ya da baş pozisyonunun istemsiz olarak değiştirilmesi (örneğin başın geriye atılması) gibi telafi edici davranışlara neden olabilir” ifadelerini kullandı.
Tedavi Süreci
Tedavi gereksiniminin göz kapağı düşüklüğünün şiddetine ve hastanın fonksiyonel şikayetlerine göre belirlendiğini vurgulayan Doç. Dr. Akmaz, “Hafif vakalar izlenebilirken, orta ve ileri derecedeki göz kapağı düşüklüklerinde cerrahi müdahale önerilebilir. Cerrahide amaç; göz kapağının normal anatomik pozisyonuna getirilerek görme aksının açılması ve estetik görünümün düzeltilmesidir” dedi.
Erken Tanın Önemi
Doç. Dr. Akmaz, göz kapağı düşüklüğünün yalnızca kozmetik bir sorun olmayıp, özellikle ciddi vakalarda görsel fonksiyonları etkileyebilen önemli bir oftalmolojik patoloji olduğunun bir kez daha önemle altını çizerek, “Erken tanı ve uygun müdahale, özellikle çocuk hastalarda kalıcı görme kayıplarının önlenmesinde kritik rol oynar” diye konuştu.