
Türkiye’de her üç yetişkinden birinin hayatının bir döneminde hemoroid şikâyetiyle karşı karşıya kaldığını aktaran Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Serdar Kaçar, “Son yıllarda gelişen teknoloji sayesinde bu can sıkıcı sağlık sorunu, artık ne ameliyat korkusu ne de uzun iyileşme süreleriyle anılıyor. Modern tıbbın sunduğu konforlu yöntemlerden biri olan lazerle hemoroid tedavisi, özellikle 2. ve 3. derece iç hemoroidlerde hem hastaların yaşam kalitesini hem de tedavi sürecini önemli ölçüde iyileştiriyor” dedi.
Lazerle Hemoroid Tedavisi
Lazerle hemoroid tedavisinde klasik cerrahi yöntemlerin aksine özel bir lazer probunun, hemoroid memelerinin içine girerek yüksek ısı ile damarları kuruttuğunu ifade eden Prof. Dr. Kaçar, “Bu sayede şişlikler zamanla küçülüyor ve kayboluyor. İşlemden sonra hastalar aynı gün içerisinde evlerine dönebiliyorlar. Üstelik büyük çoğunluğu, birkaç gün içinde sosyal hayatına ve işine de kaldıkları yerden devam edebiliyor” diye konuştu.
Ameliyat sonrası yaşanan şiddetli ağrı ve uzun süren iyileşme döneminin pek çok hemoroid hastasının tedaviden kaçınmasına neden olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Kaçar, “Lazer yöntemi sayesinde bu durum neredeyse tamamen ortadan kalktı. Tedavi sonrası ağrı, genellikle hafif düzeyde ve kısa süreli oluyor. Pek çok hasta, ağrı kesici bile kullanmadan süreci atlatabiliyor” şeklinde konuştu.
Kimler İçin Uygun?
Lazerle hemoroid tedavisinin en çok 2. ve 3. derece iç hemoroid hastalarında tercih edildiğini belirten Prof. Dr. Kaçar, “Arada bir dışarı çıkan ama kendi kendine geri giren hemoroidlerde başarı oranı çok yüksek. Daha ileri evrelerde ise kombine cerrahi yöntemlere ihtiyaç duyulabiliyor” dedi.
Türkiye’de Yaygınlaşıyor
Lazerle hemoroid tedavisinin artık Türkiye’de de birçok merkezde uygulandığını aktaran Prof. Dr. Kaçar, “İşlem sonrası yatış süresinin kısalığı ve hızlı iyileşme sağlaması nedeniyle uzun vadede daha ekonomik bir seçenek haline geliyor. Ancak lazer tedavisinin doğru hastada ve deneyimli hekimlerce uygulanması gerektiğinin altını çizmek gerekiyor. Her ne kadar konforlu bir yöntem olsa da, yanlış uygulanması durumunda doku hasarları gibi istenmeyen sonuçlar doğabiliyor” diye konuştu.