Ege Ambulans
Her Bel Ağrısı Bel Fıtığı Demek Değildir!01/07/2025

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Funda Çalış, bel fıtığına dair halk arasında yaygın olan yanlış inanışlara dikkat çekerek önemli uyarılarda bulundu. “Her bel ağrısını fıtık sanmak çok yaygın ama bu doğru değil” diyen Prof. Dr. Funda Çalış, bel ağrılarının büyük çoğunluğunun kas zorlanması, spazm ya da duruş bozukluğu gibi nedenlerden kaynaklandığını belirtti.  

Prof. Dr. Funda Çalış , “Bel ağrısıyla gelen hastalar çoğunlukla ilk iş MR çektiriyorlar. MR’da küçücük bir fıtık başlangıcı görünce hemen ‘Benim ağrım fıtıktanmış’ diyorlar. Oysa biz biliyoruz ki belli bir yaştan sonra fıtıkların görülmesi son derece olağan bir durumdur. Bu, zamanla omurlar arasındaki disklerin su kaybetmesine bağlı gelişen bir süreçtir. Fıtık varlığı, sinirlere baskı yapmadığı sürece klinik olarak önemli değildir” dedi. Bazı hastaların da grafide ‘bel çukurluğum düzleşmiş’ diyerek geldiğini söyleyen Prof. Dr. Funda Çalış, “Oysa omurgamızda boyun ve bel bölgelerinde doğal eğrilikler vardır, biz buna lordoz deriz. Zorlanma ya da spazm olduğunda, kaslar kendini korumaya alır ve bu eğrilik geçici olarak düzleşir. Bu bir hastalık değil, vücudun savunma mekanizmasıdır. Halk arasında ‘siyatik oldum’ şeklinde bir ifade çok yaygın. Ancak siyatik, bizim vücudumuzdaki en büyük sinirdir. Bel fıtıkları bu sinire baskı yaparsa, belden bacağa yayılan ağrılar olur. Yani siyatik bir hastalık değil, çoğu zaman fıtığın sonucu olarak karşımıza çıkar” diye konuştu.

 “Bizim için en önemli belirleyici, hastanın klinik muayene bulgularıdır” diyen Prof. Dr. Funda Çalış sözlerine şu şekilde devam etti: “Kas gücü, refleksler, sinir testleri gibi birçok değerlendirme yapıyoruz. MR’da fıtık görünse bile sinire baskı yoksa bizim için anlamlı değildir. Asıl önemli olan, ‘düşük ayak’, idrar kaçırma, parmak ucunda ya da topukta yürüyememe gibi ciddi sinir hasarı belirtilerinin olup olmamasıdır.”

Her Fıtık Ameliyatlık Değildir

Prof. Dr. Funda Çalış, “Fıtık tanısı koyduğumuz hastaların büyük kısmı cerrahi müdahale olmadan iyileşir. Fizik tedavi uygulamaları, enjeksiyonlar, ilaçlar ve egzersizlerle başarılı sonuçlar alıyoruz. Sadece çok nadir ve ağır vakalarda cerrahi  gereksinimi oluyor” dedi.

Tedavi Kişiye Özel Planlanmalı

“Fizik tedavi uygulamalarımızda; elektrik akımları, sıcak-soğuk uygulamaları, traksiyon cihazları ve manuel terapi gibi yöntemler kullanıyoruz” diyen Prof. Dr. Funda Çalış, “Hangi yöntem uygulanacağına hastanın durumuna göre karar veriyoruz. Şiddetli ağrı dönemlerinde bile uzun süreli istirahat önerilmiyor. İstirahat kısa süreli olmalı; ardından bel ve karın kaslarını güçlendirici egzersizlerle desteklenmelidir. Akut sinir baskısı olan durumlarda, ödemi azaltmak amacıyla kortizon enjeksiyonları yapılabiliyor. Ancak bu mutlaka doktor kontrolünde ve gerekli durumlarda tercih edilmelidir” dedi.

Prof. Dr. Funda Çalış, “Her bel ağrısı fıtıkla ilişkili olmayabilir. Nadir de olsa kırık, enfeksiyon ve tümör gibi daha ciddi nedenler de altta yatıyor olabilir. Öykü ve muayene ile şüpheli bir durum varsa bu tanılar dışlanmalıdır. Ancak bel ağrılarının yüzde 95’i, lomber strain dediğimiz kas zorlanmasına bağlıdır. Bu yüzden her bel ağrısını fıtık olarak yorumlamamak gerekir” diye konuştu.

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com