Karın duvarı fıtığının, karın içi organların veya dokuların karın kaslarında oluşan zayıf bir noktadan dışarıya doğru çıkmasıyla meydana geldiğini belirten İzmir Özel Gazi Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Emran Kuzey Avcı, “ Halk arasında "şişlik" ya da "çıkıntı" olarak tanımlanan bu durum, başta masum gibi görünse de zamanla ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi.
Karın fıtıklarının en sık göbek çevresinde, kasık bölgesinde ya da daha önce ameliyat geçiren hastalarda kesi yerlerinde ortaya çıktığını söyleyen Dr. Avcı, “ Fıtıklar genellikle başlangıçta belirgin bir rahatsızlık yaratmaz. Özellikle ayakta durmakla, öksürmekle ya da ıkınmakla belirginleşen bir şişlik şeklinde kendini gösterir. Kimi zaman bu şişlik gün içerisinde kaybolur bu yüzden kişi de bu durumu geçici sanarak doktora başvurma ihtiyacı hissetmez. Ancak karın fıtıkları kendiliğinden veya ilaçlarla iyileşmez. Aksine, zamanla büyür ve içeri girip çıkma özelliğini kaybederek ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu yüzden ihmal edilmemelidir” diye konuştu.
Hangi Durumlarda Cerrahi Müdahale Gerekir?
“Fıtık içeriğinin karın içine geri dönememesi ya da sıkışarak kan akımının bozulması durumunda acil cerrahi müdahale gerekir” diyen Dr. Avcı sözlerine şu şekilde devam etti: “Bu gibi durumlarda ağrı şiddetlenir, şişliğin üzeri kızarır, hasta bulantı, kusma gibi şikayetler yaşar ve bazen bağırsağın bir kısmının kaybedilmesi riski de ortaya çıkar. Zamanında tanı konulup uygun şekilde tedavi edilen fıtıklar, hastanın yaşam kalitesini artırır ve ileride oluşabilecek hayati risklerin önüne geçer. Fıtığın erken dönemde, yani komplikasyon gelişmeden yapılacak cerrahi müdahale ile tedavi edilmesi mümkündür. Planlı şekilde yapılan bu tür ameliyatlar, genellikle düşük risklidir ve hastaların kısa sürede günlük yaşantılarına dönmeleri sağlanır. Buna karşın gecikmiş ya da acil müdahale gerektiren fıtık vakalarında, ameliyat süreci hem hasta hem de hekim açısından daha zorlu geçer. İyileşme süresi uzar, komplikasyon riski artar ve hastanın genel sağlık durumu olumsuz etkilenebilir.”
Dr. Avcı, fıtık gelişimi için bazı risk faktörleri hakkında şu bilgileri verdi; “ Sürekli ağır yük kaldıranlar, kronik öksürüğü olanlar (KOAH gibi), uzun süreli kabızlık çekenler, gebelik geçiren kadınlar, obez bireyler, daha önce karın ameliyatı geçirmiş olanlar, yaşlılar ve erkekler daha yüksek risk grubunda yer alır. Bu gruptaki kişilerin karın bölgelerinde oluşan her türlü şişlik ve ağrıyı dikkate almaları, erken dönemde bir genel cerrahi uzmanına başvurmaları büyük önem taşır. Fıtık tanısı genellikle hekim fizik muayenesi ile konulabilir. Bazen de tanının netleştirilmesi için ultrason ya da tomografi gibi görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir. Tedavide ise cerrahi onarım altın standarttır. Günümüzde hem açık hem de laparoskopik (kapalı) yöntemlerle fıtık onarımları başarıyla yapılmaktadır. Kullanılan yama (mesh) materyalleri sayesinde tekrarlama riski oldukça düşüktür. Karın duvarı fıtıkları, basit gibi görünen belirtilerle başlayabilir; ancak göz ardı edildiğinde ciddi ve hayatı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir. Bu yüzden hafif bir şikayetiniz bile olsa bu durumu ciddiye almanız gerekmektedir. Erken dönemde yapılacak basit bir değerlendirme ve zamanında uygulanan tedavi ile komplikasyon gelişmeden sağlınızı koruyabilirsiniz” dedi.
