Lenf ödemin lenfatik sistemdeki bozukluk sebebiyle hücreler arası sıvıda meydana gelen artış olduğunu belirten Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ece Tonguç Koçkesen, “ Lenf damarlarında genetik, enfeksiyon (özellikle mantar enfeksiyonları), travma, cerrahi yada radyoterapi sonrası tıkanıklık oluşması sonucu kol yada bacakta şişlik olur. Genellikle tek kol yada bacak etkilenir. Ciltte kolay ve kendiliğinden morarma olmaz. Etkilenen bölgelerde cilt kalınlaşabilir” dedi.
Doğuştan olabilir ya da sonradan gelişebilir
Op. Dr. Ece Tonguç Koçkesen, Lenf ödemin doğuştan ya da sonradan gelişebileceğini belirterek, “ Doğuştan olan bebeğin anne karnında iken lenf damarlarının yeterince gelişmemesi sonucu olur. Sonradan gelişen lenf ödemler ise çoğunlukla kanser cerrahisi (meme, prostat ve benzerleri) tedavisi sonrası ve bazen de venöz yetmezliğe sekonder gelişebilir. Lenf ödem bazı durumlarda lipödemle karışır. Lipödem genelde yağ metabolizması hastalığıdır. Kadınlarda sıktır. Özellikle kalça ve bacaklarda (diz iç kısımlar) simetrik yağ depolanması vardır. Dokununca ağrı duyarlar; ama el ve ayakta sıkıntı yoktur. Cilt çok kolay morarır ve o yağlı bölgeler yumuşaktır. Tutulum; çift taraflıdır. İkinci ayak parmağının derisinin iki el parmağı ile tutulup kaldırılması ile yapılan stemmer testi lipödemde negatif, lenf ödemde pozitiftir. Lenf ödemde şiş olan bölgeye parmakla basılınca iz kalır, lipödemde kalmaz.
Lenf Ödemde Tanı ve Tedavi
Lenf ödem tanısında hastanın verdiği öykünün tanı için önemli olduğunu kaydeden Op. Dr. Ece Tonguç Koçkesen, “ Lenf ödemli hastalarda sık enfeksiyon geçirmeye bağlı cilt portakal kabuğu görüntüsü almaya başlar. Lenf ödem kesin tanısı için lenfosintigrafi tetkiki yapılabilir. Lipödemin ileri derecesine lenf ödem eklenip lipolenfödem olabilir. Lenf ödemde tedavi; Manuel/pnömatik kompresyon ile lenf drenajı, kompresyon tedavisi (bandaj ve çorap), cilt bakımı ve egzersiz şeklindedir” diye konuştu.