Özel Akut Kalp Damar Hastanesi Kardiyoloji Polikliniği’nden Uzm. Dr. Abdurrezak Börekci, kolesterol yüksekliğinin, damar sertliğinin (ateroskleroz) önemli nedenlerinden biri olduğunu belirterek, tedavisinin ve takibinin ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Dr. Börekci, “Kolesterol tedavisi uzun vadeli bir süreçtir. Hastalarımız, doktor tavsiyesi olmadan ilaçlarını bırakmamalı ya da dozlarını değiştirmemelidir” uyarısında bulundu. Ayrıca, kalp ve damar hastalıklarının önlenmesi için kolesterol değerlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi ve yaşam tarzı değişikliklerine de önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Doktorunuzun Önerilerine Uyun

Tüm hastalıkların tedavisinde, ilaçların düzenli kullanılmasının ve doktor önerilerine uyulmasının başarıyı artırdığını vurgulayan Dr. Börekci, “Bende kolesterol yok ki”, “Artık kolesterolün normale dönmüş, doktor kesti”, “Yan etkilerini internette okudum, korktum, ilacı kestim” gibi ifadeleri hastalardan sıkça duyduklarını belirtti. Yüksek ateroskleroz riski olup, reçete edildiği hâlde ilaç kullanmayan hastaların olduğunu ifade eden Dr. Börekci, dünya genelinde halen en sık ölüm nedenlerinin ateroskleroz zemininde gelişen kalp krizi ve inme olduğunu hatırlattı. Kolesterol yüksekliğinin bu süreçte en önemli risk faktörlerinden biri olduğunu, tedaviyle ölüm oranlarının azaldığının bilimsel verilerle kanıtlandığını belirten Dr. Börekci, buna rağmen kolesterol tedavisinde hedeflenen düzeye ulaşılamadığını söyledi.

Genetik Faktörler Önemli

Kolesterol yüksekliğinin ya da bozukluğunun yüzde 5-8 oranında genetik olabildiğini ifade eden Dr. Börekci, özellikle birinci derece aile bireylerinde erken yaşta kalp krizi veya inme geçirenlerin kolesterol değerlerini mutlaka ölçtürmeleri gerektiğini söyleyerek,  “Çabamız, hastalarımızın yeterli dozda ilaç tedavisi almasını sağlamaktır. Ancak tedavi almayan yüksek riskli hastalarımızın bir kısmının önlenebilir ölümlere maruz kalacağı gerçeği, aterosklerozun komplikasyonları (kalp krizi, inme) ile uğraşan biz hekimleri üzmektedir” dedi.

Kolesterol tedavisindeki yetersizliğin en önemli nedenlerinden birinin bilgi kirliliği olduğunu vurgulayan Dr. Abdurrezak Börekci, “Eskiden bilgi eksikliği sorun yaratırken, bugün geldiğimiz noktada bilgi kirliliği hastalarda kafa karışıklığına yol açıyor” dedi. İlaç yan etkilerinin zannedildiği kadar büyük bir sorun olmadığını belirten Dr. Börekci, kolesterol yüksekliğinin tek başına bir sorun olmanın ötesinde, şeker hastalığı ve hipertansiyon gibi diğer kalp-damar hastalıklarıyla birlikte ciddi bir risk faktörü olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyerek, “Hastalarımızın kolesterol bozukluklarını da bu yandaş hastalıklar gibi ciddiye alması gerekiyor” açıklamasında bulundu. Doğru bilgiye ulaşmanın, düzenli takibin ve hekim önerilerine uymanın tedavi başarısı için temel olduğunu sözlerine ekledi.

Kişiye Özel Tedavi

Kolesterol tedavisinde kişiye özel yaklaşımın önemine dikkat çeken Dr. Abdurrezak Börekci, “Kolesterol için sabit bir sınır değeri yoktur. Ateroskleroz riski olmayan biri için belirli bir kolesterol düzeyi tedavi gerektirmezken, aynı değer yüksek risk grubundaki (kalp krizi, inme, şeker hastalığı gibi eşlik eden hastalıkları olan) biri için yüksek dozda ilaç tedavisi gerektirebilir,” dedi. İlaç tedavisine başlanan hastalarda belirli aralıklarla kolesterol düzeylerinin ve olası yan etkilerin takip edildiğini belirten Dr. Börekci, “Tedavinin amacı ve güvenliği ile ilgili hastalarımızı detaylı olarak bilgilendirmekteyiz” şeklinde konuştu.