Ege Ambulans
Mesane (İdrar torbası) Kanserinde Organ Koruyucu Tedavi: Radyoterapi28/05/2025

Her yıl dünyada yüzbinlerce insanın mesane kanseri ile karşı karşıya kaldığını belirten Prof. Dr. Zümre Arıcan Alıcıkuş, “Çoğu insan idrarda kan görünce önemsemez, bu durumun enfeksiyon ya da stres kaynaklı olduğu düşünür. Ancak önemsenmeyen bu belirti bazen çok büyük bir hastalığın habercisi olabilir. Mesane kanserinin en önemli belirtisi idrarda ağrısız kanama görülmesidir. En büyük risk faktörü ise sigaradır. Genellikle sigara içenlerde ve ileri yaş kişilerde daha sık görülür. Mesane kanseri idrar torbasını kaplayan hücrelerden kaynaklanır. Kanser erken teşhis edilirse, genellikle sadece mesanenin iç yüzeyinde kalır ve tedavisi daha kolay olur. Ancak kanser mesanenin kas tabakasına ilerlemişse, daha ciddi tedaviler gerekir. Bu durumda sık önerilen yöntem, mesanenin tamamen alınmasıdır (radikal sistektomi). Bu ameliyatla idrar torbası çıkarılır ve idrar vücut dışına başka bir yolla yönlendirilir. Ameliyat, kanseri temizleyebilir ama hastanın yaşamını da köklü bir şekilde değiştirir. Hastalar idrar yapma zorlukları, fiziksel ve psikolojik sorunlarla karşı karşıya kalabilir ve sosyal hayattan uzaklaşarak özgüven kaybı yaşayabilir” dedi.

Radyoterapi Güçlü Bir Seçenek

“Kas tutulumu yapmış ileri evre mesane kanserinde geleneksel tedavi mesanenin tamamen alınmasıdır. Ancak ameliyat ileri yaştaki ya da ek hastalıkları olan bazı hastalara uygulanamayabilir. Ayrıca bazı hastalar, mesanelerini, cinsel işlevlerini ve fiziksel görünümlerini korumak isteyebilir. İşte bu noktada radyoterapi güçlü bir alternatif olarak devreye girer” diyen Prof. Dr. Alıcıkuş, sözlerine şöyle devam etti: “Bazı hastalarda, mesane alınmadan radyoterapi ile tedavi mümkündür. Üstelik radyoterapi ayakta uygulandığı için hastaneye yatış gerekmez, hastalar günlük yaşamlarına devam edebilir. Araştırmalar, radyoterapi ile tedavi edilen birçok hastanın hem hayatta kaldığını hem de mesanesini koruyabildiğini göstermektedir. Bu da kanser tedavisinde artık vücudun bir parçasını kaybetmenin şart olmadığını ortaya koymaktadır. Ayrıca radyoterapi işe yaramazsa, sonradan cerrahi müdahale hala mümkün olmaktadır. Bu yönüyle radyoterapi, hem etkili hem de cerrahiye alternatif bir tedavi seçeneğidir.”

Radyoterapide temel amacın kanserli hücreleri yok ederken çevredeki sağlıklı dokulara mümkün olduğunca zarar vermemek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alıcıkuş, “Günümüzde gelişmiş ileri teknolojik cihazlar sayesinde, radyoterapi etkili ve oldukça hassas şekilde uygulanabilmektedir. Bu dengeyi sağlamak, yalnızca güçlü bir teknolojiyle değil, iyi bir tedavi planlamasıyla mümkündür. Mesane gibi sürekli dolup boşalan, yani hareket eden bir organ söz konusu olduğunda, ışınları doğru yere yönlendirmek ayrı bir uzmanlık gerektirir. Bu yüzden, tedavinin başarısında kullanılan cihazlar kadar, bu süreci yöneten radyasyon onkoloğunun uzmanlığı da belirleyicidir. Günümüzde sadece hastalığı değil, hastayı da merkeze alan, yaşam kalitesini koruyan yöntemler tercih edilmektedir. Radyoterapi ile tedavi edilen birçok hasta, beş yılın sonunda hâlâ mesanesi yerinde ve kanserden uzak bir hayat sürmektedir. Artık kanserle mücadele sadece hayatta kalmakla ilgili değil, aynı zamanda nasıl bir hayat yaşamak istediğinizle de ilgilidir” dedi.

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com