Ege Ambulans
Obezite Kalp Hastalıkları Riskini Artırıyor06/03/2020

Obezitenin yağlı kütle oranının yağsız kütle oranını aştığı ciddi, önlenebilir bir sağlık problemi olduğunu belirten Özel Akut Kalp Damar Hastanesi’den Kardiyoloji Uzmanı Dr. Uğur Hepçivici, “ Bugün dünyada kalp damar hastalıkları ve iskemik inme erken ölüm nedenlerinin başında yer almaktadır. Kalp damar hastalığı çocukları, yetişkin kadınları ve erkekleri etkilemektedir. Ülkemiz de kalp damar hastalığı gelişmesi bakımından yüksek riskli ülkeler arasındadır. Obezite, günümüzde kalp damar hastalığı için risk faktörü olarak kabul edilmektedir” dedi.

Obezitenin sigaradan sonra toplum sağlığını etkileyen en önemli 2’inci sağlık problemi haline geldiğini belirten Dr. Uğur Hepçivici, “ Son yıllarda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde sıklığı hızla artmakta ve görülme oranı neredeyse yüzde 40’lara ulaşmıştır. Obezite ile birlikte kalp damar hastalıkları, diyabet, insülin direnci, leptin direnci, solunumsal hastalıklar ( özellile uyku apne sendromu ) reflü, eklem problemleri, safra taşları, varis ve kanser ( özellikle meme, kolon, endometriyum, yemek borusu ve böbrek tümörleri ) gelişme riskiniz artmaktadır” dedi.

Obezite ile beraber vücutta oluşan problemler hakkında bilgiler veren Dr. Hepçivici, Bunlardan birisi insülin direncidir. Bilindiği gibi insülin hücre içerisine glukoz girişini arttırarak yemek yediğimizde artan kan şekerimizin düşmesini sağlar. Çeşitli nedenlerle vücudumuzda insülin direnci oluştuğunda ( özellikle yanlış beslenme ) glukoz kanda birikir ve kan şekeri artmaya başlar. Oluşan insülin direnci nedeniyle kan şekerini düşürmek için daha fazla insülin salgılanmaya başlar. Yani kan insülin seviyeniz artar. Böylece insülin etkisiyle daha fazla yağ depolamaya ve kilo almaya başlarsınız. İnsülin direnci arttıkça kilo, kilo arttıkça insülin direnci artar. Siz kısa aralıklarla durmadan bir şeyler yedikçe insülin seviyeniz yüksek kalmakta bu durumda insülin direnci oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle öğünler arasında 5-6 saatlik açlık bırakmak gerekir ki kan insülin seviyesi düşebilsin. Diğer bir konu da ‘ leptin direnci ‘. Leptin hormonu yağ dokusundan salınan ve yemek yeme sonrası beynimize tokluk mesajını gönderen hormondur. Leptin direnci oluştuğunda tokluk hissi oluşamayacağı için kontrolsüz yemek yeme dürtüsü oluşmaktadır. Kan insülin seviyenizin artması leptin seviyesinin artmasına bu durumda tıpkı insülin de olduğu gibi leptin direnci oluşmasına neden olmaktadır. Anlayacağınız daha fazla yemek yememeniz gerektiği anlatan hormonunuz çalışmaz hale gelmiştir. Buda sürekli yemek yeme dürtüsü demektir” dedi.

Ne Yapılmalı?

Günümüzde teknolojinin de gelişmesi ile beraber yaşam tarzımız değişmiş, tabletler, pc, cep telefonları, oyunlar, sosyal medya gibi faktörler bizleri hareketsiz bir yaşama alıştırmıştır. Bu yetmiyormuş gibi artan fast food gıda, paket gıda, içecekler ve bunların tüketimini  özendiren reklamlarla beraber obezite çağımızın problemi haline gelmiştir. Toplum farkındalığının arttırılması , özellikle ebeveynlerin çocuklarını daha hareketli bir yaşama yönlendirmeleri, nasıl doğru besleneceklerini öğretmeleri gelecek nesilleri daha sağlıklı kılacaktır. Kişinin öncelikle içinde bulunduğu durumu ve obesitenin neden olabileceği problemleri kavraması, bu durumdan kurtulmaya, daha sağlıklı olmaya karar vermesi ilk adımdır. Bir çok diyet programı hali hazırda uygulanmakta ancak kişinin ben diyete başlıyorum kararından ziyade ben ömrümün geri kalanı için yaşam tarzımı değiştiriyorum demesinin çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir çok zahmetle uygulanmaya çalışılan diyet programları sonrası kişiler verdikleri kiloları fazlasıyla geri almakta moral ve motivasyonlarını yitirmekteler. Yapmanız gereken şey ömür boyu yaşam tarzınızı değiştirmek. Bu ömür boyu süren bir süreç ve  artık ben böyle yaşayacağım ruhudur. Sabır, azim ve inanç gerektiren bir süreçtir. Bu süreçle doğru ve sağlıklı beslenmeye başlayarak, doğru ve düzenli egzersiz yaparak, yeteri kadar uyuyarak, sigara ve alkol tüketimini bırakarak, kafamızdan negatif düşünceleri atarak, daha pozitif olarak, daha çok gülerek, stresle baş etmeyi öğrenerek yaşam tarzınızı değiştimiş olursunuz” dedi.

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com