Ege Ambulans
Periferik Damar Hastalıklarında Güncel Yaklaşımlar02/08/2021

Vücudumuzda kol ve bacaklarımıza temiz kan taşıyan damarların tıkanıklığına periferik arter hastalığı adı verildiğini söyleyen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ece Tonguç Koçkesen, Şeker hastalığının, kolesterol-trigliserid yükseklikleri, kontrolsüz hipertansiyon, ürik asit metabolizma bozuklukları, obezite ve sigara alışkanlığı periferik damar tıkanıklıklarına  sebep olabileceğini ifade etti. . Op. Dr. Ece Tonguç Koçkesen, periferik damar hastalıklarını tedavisi hakkında bilgiler verdi.

Akut ve Kronik Olabilir

Periferik damar hastalıklarının akut ve kronik olmak üzere iki grupta incelendiğini belirten Op. Dr. Ece Tonguç Koçkesen, “ Bu hastalıkların ayrımı; çoğunlukla hastanın verdiği öykü ve fiziki muayene ile yapılır. Hastaların çoğunda hastalık akut ise ani başlayan kol, bacak ağrısı, o kol, bacakta soğuma, solma ve morarma hatta gecikmiş olgularda motor ve duyu kaybı görülebilir. Kronik hastalarda ise yol yürümekle ağrı, tırnak ve cilt yapısında bozulma, seksüel impotans ve bazen bacaklarda açılmış yaralar olabilir” dedi.

Fiziki muayene ile hastanın kol ve bacaklarından nabız alınıp-alınmadığı ve ekstremitenin ısısının olup olmadığının, soluk olup olmadığı değerlendirildiğini ifade eden Op. Dr. Ece Tonguç Koçkesen, “ Eğer ayaklarda parmak uçları, topuk, ayağın dış kenarı ve tabanında yara var ve kenarları iyi sınırlanmış ise besleyici damar tıkanıklığını düşündürür. Ayak bileği- kol basınç indeksinin 1’in altında olması da tıkanıklığı netleştirir. Bu oran ne kadar fazla düşük ise tıkanıklık o kadar ciddidir” diye konuştu.

İlk 6 Saat Önemli

Akut arter tıkanıklıklarında; tıkanıklığa müdahalenin hastanın ağrısı başladıktan ilk 6 saat içinde yapılır ise sonuçların daha başarılı olduğunu kaydeden Op. Dr. Koçkesen, “ Özellikle yaşlı hastalarda bu şikayetler romatizmal ağrı sanılarak, doktora başvuru da geç kalınarak ayak gangrene gidebilir. Kronik arter tıkanıklıklarında bacaklardaki kritik iskemi değerlendirilir. Hastanın semptomunun olmaması, yol yürümekle ağrısının olması, istirahatte bacak ağrısı olması ve bacakta yara olması durumuna göre tedavi şekillenir. Akut tıkanıklıkta tıkanıklığın olduğu yere lokal anestezi ile fogarty katateri gönderilip pıhtı alınabilir yada trombolitik (pıhtı eritici) ilaç uygulaması yapılabilir. Ancak pıhtı eritici ilaç; 10 gün içinde cerrahi operasyon/ travma geçirenlere, kafa içi neoplazisi olanlarda, tansiyonu 180/90 mmHg den yüksek olanlara, 10 gün içinde kardiopulmoner resisutasyon geçirenlere, kanama bozukluğu olanlara, 10 gün içinde Gastrointestinal sistem kanaması geçirenlere, 2 ay içinde inme geçirenlere, 3 ay içinde kafa içi ve omurilikte girişim yapılanlara uygulanamaz” şeklinde konuştu.

Op. Dr. Ece Tonguç Koçkesen kronik damar tıkanıklıklarında tedavinin medikal, perkutan ve cerrahi olmak üzere 3 grup olduğunu belirterek şunları söyledi: “ Medikal tedavide amaç; hastalığın ilerleme hızını yavaşlatmak, kolleteral dolaşımı arttırmak ve ayakları yara açılması ve enfeksiyondan korumaktır. Bu sebeple; sigara bırakılmalı, kan-yağ düzeyi düşürülmeli, kan şekeri regüle olmalı, hipertansiyon kontrol altında tutulmalıdır. Semptomatik hastalarda anjiografide damar tıkanıklığı yüzde 70 ve üzerinde ise cerrahi ya da perkutan damar açma yöntemleri tercih edilir. İleri yaş ile birlikte sistemik regule olmamış hastalığı olanlarda damarsal rekonstrüksiyon yerine balon anjioplasti ve stentleme denenebilir. İstirahat ağrısı ve doku kaybı gelişmiş ülseri olan ve uzun segment damar tıkanıklıklarında cerrahi tedavi uygulanır. Hastanın kendi bacağından çıkarılan bir toplar damar yada suni damar tıkanıklık bölgesi bypass edilerek hastaya yerleştirilir” dedi.

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com