Ege Ambulans
Reflüde Kalıcı Tedavi Yöntemi26/03/2018

Özel Ege Umut Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Emre Terciler reflü hastalığının toplumda her 5 kişiden birinde görülebilen yaygın bir hastalık olduğunu belirterek, “ Hastalık yemek borusu ile mide arasındaki kapak sisteminin değişik biçimlerde ve derecelerde bozukluğu ile hafif, orta veya ağır formda seyredebilir.” Dedi.

Reflünün ilaçla tedavisinde özellikle kapak bozukluğu olanlara kalıcı bir tedavinin sağlanamadığını belirten Op. Dr. Kemal Emre Terciler “  İlaçlar içildiği sürece mide içerisindeki asit düzeyini azaltıyor, kapak bozukluğu olanlarda mide içeriği yine yemek borusuna kaçıyor fakat asit olmadığı için yemek borusu üzerindeki yanma ve ağrı hissi ortadan kalkıyor. Bu gruptaki reflü hastaları ömür boyu ilaç içmek zorunda kalıyor. Sürekli ilaç kullanmanın yan etkileri ve maliyet problemleri düşünüldüğünde, kalıcı tedavi sağlayan laparoskopik reflü cerrahisi alternatif olarak kalıyor.” dedi.

Reflü hastalığının tedavisinde laparoskopik (kapalı) cerrahiden yararlanıldığını belirten Op. Dr. Terciler, “ Hastalarda yemek borusunda yara açıldığında, mide fıtığı endoskopi ile teşhis edildiğinde ve kapak yetmezliği vakalarında hastanın ömür boyu ilaç içmesi gerekebilir. Özellikle bu konumda olan hastalarda Laparoskopik cerrahi hastayı sürekli ilaç kullanımından kurtaran ve yaşam kalitesini arttıran bir seçenektir. Dünyada laparoskopik reflü cerrahisi safra kesesinden ve obezite ameliyatlarından sonra üçüncü sıklıkla yapılan operasyondur. Laparoskopik cerrahi sonrası hasta birkaç gün hastanede kalır, ertesi gün ağızdan beslenir. Hastaların ameliyat sonrasında yaptığı gıda rejimlerine ve sosyal tedbirlere gerek kalmaz.” dedi.

Kimlere Uygulanabilir?

Mide reflüsünde laparoskopik cerrahi, sürekli ilaç içmek zorunda kalanlar, ilaç kullanımından fayda görmesine rağmen gün geçtikçe ilaç dozunda artış gerektiren hastalar, ilacı kestiğinde şikayeti tekrarlayanlar, ilaca rağmen yemek borusundaki yaraları geçmeyenler ya da yemek borusundaki yaralar ilaç kesildikten hemen sonra tekrar açılanlar, yemek borusunda kanamaya neden olan yaraları olanlar, yemek borusunda ileri safhada hücresel değişiklik gelişenlere özellikle de genç yaş grubunda olanlara önerilir. Ayrıca bulantı hissi, sürekli öksürük ve ses kısıklığında laparoskopik cerrahi tedavi düşünülebilir.

Cerrahi Sonrası Nüks Görülür Mü?

Şikâyetleri nedeniyle ameliyat sonrası asit düşürücü ilaç kullanan hastaların büyük kısmında aslında reflü yoktur. Bu hastalar sindirimini rahatlatmak veya, dispepsi nedeniyle kontrolsüz ilaç kullananlardır. Son yıllarda yanma (polipropilen greft) kullanımı ile nüks oranı daha da azalmıştır. Nüksün en önemli nedeni geçirilen şiddetli travmalar ve ameliyat sonrası erken dönemde zorlayıcı kusmalardır. Yama konulan hastalarda bu durumlarda da nüks ihtimali ortadan kaldırılır.

Sosyal Ağlarda Paylaş
Ege Ambulans
Has Ajans Sağlık Gazetem 0(232) 464 75 73 info@saglikgazetem.com